Cenk Kahvecioğlu Uzman Psİkoterapİst

Depresyon


Son yıllarda yapılan çalışmalarla Depresyonun Tedavisinde bilinen ezberler bozulmaya başlandı. Depresyonun tedavisinden en önemli sorun tekrarlar yapmasıdır. Sadece ilaçla tedavide tekrarlama oranı %80 ler deyken İlaç+cognitive terapi ile %30-40 lara düşmüştür, Mindfulness Based Cognitive Therapy(MBCT) ile özellikle kronikleşmiş ve en az iki kere tekrar etmiş depresyon hastalarında tekrarlama oranı yarı yarıya azamıştır. MBCT ile 8 Haftalık, haftada 2 saatden oluşan Depresyon Tedavi Protokolü ile beyinde kimyasal değişimin kalıcı hale geldiği bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Farmakolojik tedavi ile birlikte kullanıldığında daha başarılı sonuçlar alınmaktadır.

Arzu edenlere konu ile ilgili bilimsel makalelerin bazılarına aşağıdan ulaşabilirler.
http://www.guilford.com/
http://www.mindful.org/



Weissman MM, Bruce LM, Leaf PJ. Affective disorders. In Robins LN, Regier DA, eds. Psychiatric disorders in America: The Epidemiologic Catchment Area study. New York: Free Press, 1990: 53– 80.

Fournier JC, DeRubeis RJ, Hollon SD, Dimidjian S, Amsterdam JD, Shelton RC, Fawcett J. Antidepressant drug effects and depression severity: A patient-level meta-analysis.

Journal of the American Medical Association 2010; 303: 47– 53. 17. Fava GA, Offidani E. The mechanisms of tolerance in antidepressant action. Progress in Neuro-Psychopharmacology and Biological Psychiatry 2011; 35: 1593– 1602.

Hollon SD, DeRubeis RJ, Shelton RC, Amsterdam JD, Salomon RM, O’Reardon JP, Lovett ML, Young PR, Haman KL, Freeman BB, Gallop R. Prevention of relapse following cognitive therapy vs medications in moderate to severe depression. Archives of General Psychiatry 2005; 62: 417– 422.

Ingram RE, Atchley RA, Segal ZV. Vulnerability to depression: From cognitive neuroscience to prevention and treatment. New York: Guilford Press, 2011.

Segal ZV, Kennedy S, Gemar M, Hood K, Pedersen R, Buis T. Cognitive reactivity to sad mood provocation and the prediction of depressive relapse. Archives of General Psychiatry 2006; 63: 749– 755.

Segal, Zindel V.; Williams, J. Mark G.; Teasdale, John D. (2012-11-11). Mindfulness-Based Cognitive Therapy for Depression,

Farb NA, Segal ZV, Mayberg H, Bean J, McKeon D, Fatima Z, Anderson AK. Attending to the present: Mindfulness meditation reveals distinct neural modes of self-reference. Social Cognitive Affective Neuroscience 2007; 2: 313– 322. Williams JMG,

Kabat-Zinn J. Mindfulness: Diverse perspectives on its meaning, origins, and multiple applications at the intersection of science and dharma [Special issue]. Contemporary Buddhism 2011; 12( 1): 1– 18.
Depresyon Nedir?

Sağlıklı insanlar, istemeyen yada hayal kırıklığına neden olan olaylar karşısında sıkıntı, üzüntü, keder gibi duygusal tepkiler verdiğinde, bu duygulara depresif duygular denir. Depresif duygular hayatın normal bir parçasıdır. Gündelik hayatın getirdiği keyifsizlik ve moral bozukluğunu depresyondan ayıran şey depresyondaki belirtiler şiddetli ve süresidir. Depresyon tanısı koyabilmek için en az iki haftadır devam ediyor olması ve mesleki, sosyal hayatını etkiliyor olması gerekir. Klinik depresyon, beyni etkileyen ciddi bir hastalıktır. Depresyon kişilik özelliği değildir. Depresyon kişinin tek başına içinden çıkması gereken bir durum yada şımarıklık değildir.

 

Depresyonun Belirtileri Nelerdir?

Bir beyin hastalığı olarak depresyon, beyin işlevlerinde bozulma ve düzensizliklerin yansıması olarak duygu, düşünce, davranış ve bedebsel işlevlerde bozulmanın ortaya çıktığı belirtiler kümesidir. Her hastada tüm belirtiler bir arada olmayabilir. Temel belirtileri;

  • • Karamsarlık,, başarısızlık, umutsuzluk duygularıyla dolu düşünceler,
    • Sürekli sıkılma, ilgi kaybı (ör. Sporu, dansı, müziği bırakma)
  • • İrritabilite(kolay ve çabuk öfkelenme, aşırı tepki verme), huysuzluk
    • Sosyal çekilme,
    • Okula gitmeme,
    • Okul başarısında düşme,
    • Uykuda değişmeler, Çok yada az uyuma
    • Sıklıkla baş ağrısı, karın ağrısı gibi somatik belirtiler
    • Davranış sorunlarının gelişmesi (evden kaçma, karşı gelme, meydan okuma)
    • Alkol madde kullanımı,
    • Kişinin kendisini üzgün yada boşlukta hissetmesi,
    • Eskiden zevk aldığı şeyleri yapmakta zorlanma yada yapmama,
    • Kilo alımı yada kaybı,
    • Enerji kaybı,
    • Hemen hergün değersizlik, aşırı yada uygun olmayan suçluluk duygularının olması,
    • Kararsızlık,
    • Yineleyen ölüm düşünceleri(ölmekten korkma değil, intihar etme düşünceleri yada girişimi)
  • Depresyona Eşlik Eden Hastalıklar Var Mıdır?
  • Depresyona sıklıkla eşlik eden psikiyatrik hastalıklar arasında anksiyete bozuklukları, obsesif kompulsif bozukluk, şizofreni, yeme bozuklukları vardır. Alkol madde bağımlılığı da depresyona eşlik edebilir. Ayrıca, kalp hastalığı, kanser, inme, diyabet ve parkinson hastalığı gibi tıbbi hastalıklara depresyon eşlik edebilir. Depresyonun tedaişv edilmesi bu hastalıkların iyileşme sürecini de olumlu etkiler.
  • Depresyonda Fiziksel Şikayetler Olabilir mi?
  • Beyindeki seratonin ve norepinefrin gibi bazı kimyasalların hem duygudurum hem de ağrıyı düzenleme etkisi vardır ve bu nedenle depresyondaki kişilerin bedensel şikayetleri de olur. Bu şikayetler arasında eklem ağrısı, sırt ağrısı, mide bağırsak sisteminde sorunlar, uyku bozuklukları ve iştahda değişiklikler vardır. Hatta bazı kişiler bu ağrılar için doktor doktor gezerler ama çare bulamazlar.
  • Depresyonun Biyolojik Sebepleri Nelerdir?
  • Seratonin, dopamin, noradrenalin ve benzeri kimyasallar beyindeki sinir hücreleri arasındaki iletişimden sorumludur. İki sinir hücresinin birbiri ile bağlantı kurduğu hücreler arası sinaptik yarık denilen bölgede bu maddelerin dengesinin bozulmasının, özellikle seratonin azalmasını depresyon belirtilerinin ortaya çıkmasına neden olduğu düşünülmektedir.
  • Hastalığın Psikolojik Yönü Nedir?
  • Olumsuz yaşam olayarınıon depresyonun oluşumunda oldukça önemli yeri vardır. Yalnızlık, Sosyal desteklerin yetersizliği, İlişki problemleri, Mali sorunlar, Ailede depresyon öyküsü, erken çocukluk travmaları, Alkol ve Madde bağımlılığı, Sağlık sorunları ve kronik ağrı
  • Depresyon Ne kadar Sürer?
  • Hiç tedavi edilmemiş bir depresyon atağı 6 ile 24 ay sürer.
  • Depresyon Teşhisi Nasıl Konur?
  • Depresyon teşhisi psikiyatrik muayne ile konur. Bazı klinik tablolar tıpkı depresyon gibi belirtilerle ortaya çıkabilir. Doğru tedavi planlanabilmesi için bu tabloların depresyondan ayırt edilmesi gerekir. Psikiyatr depresyonun ayırıcı tanısını yapabilmek için ve hastalığın şiddeti hakkında ek bilgi alabilmek için bazı tetkiklerden faydalanabilir. Kan tahlilleri, QEEG, beyin MR ı, psikometrik testler b unların arasındadır.
  • Depresyon Psikoterapi ile Nasıl Tedavi Edilir?
  • Depresyonda olan kişinin terapisi bu konuda uzman bir psikolog tarafından yürütülür. Terapide hastalığın belirtileri, davranışsal sorunları ve kişisel gelişim açısından yardımcı olmaya çalışılır.
  • Terapide Bilişsel terapi, Kişilerarası terapi, hipnoterapi, eklektik tedavi kullanılır. Tedavi bireysel terapi yada aile terapisi şeklinde yürütülür. en sık kullanılan yöntem BDT+Hipnozdur. BDT (Bilişsel Davranışçı Terapi) de temel düşünce, inanç sistemleri üzerinde çalışılır. Klinik Psikolog işlevi olmayan duygu düşünce ve davranışları tanımak onların yerine gerçekçi bakış açısı oluşturmak için hasta ile birlikte çalışır. Kişilararsı terapide bireyin ilişkileri üzerinde durulur. hipnoterapide ise hastanın anıları ve gelecek hedefleri ile çalışılır.
  • Hafif düzeydeki depresyonda sadece psikoterapi ile tedavi yeterli olabilir. Orta ve ağır düzeydeki deprrsyonlarda ilaçla tedaviye ek olarak psikoterapi faydalıdır.
  • Depresyondaki Acil Durumlar Nedir?
  • İntihar fikri yada denemesi,
  • İntihar benzeri kendine zarar verici davranışlar,
  • Saldırganlık ve çevreyi tehdit edici davranışlar,
  • tamamen iştah kaybı ve ağızdan beslenememe,
  • Depresif duygulardan kuretulmak için aşırı alkol veya madde kullanımı,
  • bu durumlarda bir uzman ile görüşülerek hastanın hastaneye yatışını hızlandırmak uygun olacaktır.
  • Ailelerin Depresyonu Olan Yakınlarına Yaklaşımı Nasıl Olmalı?
  • Depresyonun bir hastalık olduğu unutulmamalı, bunu bir zayıflık eksiklik ve güçsüzlük olarak görmemek önemlidir. Mutsuzluk üzüntü hepimizin zaman zaman yaşadığı bir durumdur. Ancak depresyon günlük yaşamı bozan kişinin olağan yaşamını zorlaştıran bir hastalıktır. Bu durumun hastalık olduğu ve tedavi edilebilir olduğunu ailenin bilmesi önemlidir.
  • Aişle bireyleri hastaya onu anladılarını desteğe ihtiyaç duyduğunda orada olduklarını hissettirmelidirler.
  • Depresyon bazen ailelerde bölünmeye neden olabilir. Hastanın işlevselliği bozulduğunda aile üyelerinden biri hastayı yargılarken diğeri zorluk yaşadığının farkındadır ve destek olur. Bu farklılık ilişkilerde de bozulmaya sebep olur. Bu nedenle hastalıkla ilgili bilgi sahibi olmak oldukça önemlidir.
  • Duyguların abartılı paylaşıldığı ailelerde daha sık görülmektedir. Aşırı eleştirme, olumsuz yaklaşım, hastanın duygularına abartılı şekilde katılmak iyileşmeyi geçiktirir.
  • Aile hastanın da onayı ile doktor ve klinik psikoloğu ile irtibata geçip depresyon hakkında bilgi edinmelidir.
  • ilaç kullanımının düzenli olması sağlanmalıdır. herhangi bir sorunda doktor ile konuşulmalıdır.
  • Aile terapi sürecine müdahale etmemelidir. gerekirse ek görüşmeler istenebilir.
  • Depresyondaki kişi günlük işlerini yapmakta oldukça zorlanır. Bir sohbeti devam ettirmek, yürüyüş yapmak, odasını toplamak bile zor gelebilir. Hastaya ancak teklif edilmeli, zorlanmamalı teşvik edici olunmalıdır. Kabul ettiğinde de bunları çok fazla yapmaya zorlamamak gerekir. Sadece biri ile ilişki kurmak zaman geçirmek bile destekleyici olabilir.
  • Hastanın duygularını reddedici davranmamak gerekir. "Bunda üzülecek ne var? takma kafana" gibi yaklaşımlarda bulunmak hastaya anlaşılmadı inancını doğurur ve hiçbir faydası yoktur.
  • Aile bireyleri hastaya karşı anlayışlı olmalı eleştirel yada suçlayıcı davranmamalıdır.
  • Ağır depresyonda intihar ve kendine zarar verme olasılığı olduğunu bilmek özellikle çok önemlidir. Bu durumda tedavi ekibi ile sıkı işbirliği içinde olmak gerekir.

  • E-mail: cenk@cenkkahvecioglu.com

DERİN Terapi Merkezi

Bağdat Caddesi No:471 / 7 Suadiye (Armani Mağazasının Yanı)

0216 4646254 - 0536 7480820